![]() |
||
![]() |
![]() |
|
BLOG
![]() |
||
![]() |
![]() |
|
Bu yazıda dile getirilen görüşler çoklukla ünlü bilim felsefecisi Karl Popper’ın yaklaşımlarından derlenmiştir. Yazının amacı; Popper’ı tanıtmak olmamakla beraber, bende oluşan bilimsel yöntem görüşünün büyük bir kısmını, bu önemli bilim adamının dile getirmiş olmasının önemini vurgulamaktır. Dile getirilen görüşler tümüyle benim benimsediğim görüşlerdir.
Bilimsel görüş; “bilim adamının ortaya koyduğu görüştür” önermesi doğal olarak yanlıştır. Aynı konu hakkında iki veya daha çok bilim adamı farklı görüşte olabilirler. Dahası akademik kariyerler tabi ki çok önemlidir ancak ortaya konan önermelerin hangisinin geçerli olacağına akademik kariyerler değil bilimsel yöntemler ve bilimsel eleştiriler karar verir. Yani herhangi bir konuda kariyeri ne olursa olsun bir bilim adamının görüşü doğru kabul edilemez. Bu görüşün hangi bilimsel yöntem ile elde edildiği ve görüş oluştuktan sonra hangi eleştirileri aldığı görüşün geçerliliği için çok önemlidir.
Günümüzde etkisi altında kaldığımız büyük emperyalist propaganda bir yandan genç beyinleri karıştırıp onları doğru karar alma süreçlerinden uzaklaştırırken, diğer yandan kavramları oturmuş insanlarımız üzerinde de baskı kurarak onların doğru bildiklerini söylemesinin önünü kesmeye çalışmaktadır. İnsanların genel tavrı, yeni bir şeyler ortaya koymak yerine kabul görmüş olanın peşinden gitmektir. Kabul görmüş düşünceler peşinden kabul görmüş değer yargılarını getirir. Bu değer yargıları tek bir olayla oluşmaz. Uzun süreli etkiler, yargıların olumlu ya da olumsuz yönde büyümesine sebep olur. Toplumdaki etken propaganda ne ise onun arkasına saklanarak hareket etmek en sıkıntısız yoldur. Hemen söyleyelim bunun için asla cesaret gerekmez. Zor olan doğru bildiğini söylemek, cesaret ise doğru bildiğini toplumun kabul görmüş yargılarına uymasa bile yapmaktır. Yani Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkarsan, bu doğru veya yanlış yaptığını göstermez ama cesur olduğunu gösterir. Başka bir örnek verirsek milyonlarca yerlinin cesedi üzerine kurulmuş olan güçlü bir devlete şirin gözükmek için cesarete ihtiyaç yoktur, cesaret ona karşı çıkmakta bunun insanlık suçu olduğunu söyleyebilmektedir. Söylediniz, peki söylediğiniz doğru muydu? Benim biraz önce söylediğim katledilen milyonlarca yerli doğrumuydu? Yoksa karalamak istediğim bir uygarlığı yermek için mi söylemiştim?
Bireyler nasıl meslek sahibi olabilir ve o meslekte geçerli belgeyi nasıl elde edebilir?
Öğretmenlikten doktorluğa, mühendislikten teknisyenliğe kadar birçok meslek veya bu mesleklerin kapsadığı alanlarda değişik kademelerde çalışacak insanlarımızın bu işleri yapmaya yetkin ve yeterli hale gelmesi ile yetkinliklerini geçerli belgeler ile tanımlamaları başlıca iki şekilde olmaktadır.
1- Meslek dalı ve kademesi ile ilgili diploma gerektiren meslekler,
2- Diploma olmaksızın mesleki yeterlilik belgesi ile tanımlı hale getirilebilen meslekler.
Bu ülkenin kuruluş felsefesindeki en önemli ve vazgeçilmez ilke tam bağımsızlık ilkesidir. Bu ilkenin ne kadar önemli olduğunu Atatürk şu sözlerle belirtmiştir.
“ Ne denli zengin ve gönençli olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ulus uygar insanlık karşısında uşak olmaktan öte bir davranış görmeye layık olamaz”
Türk ulusu hiçbir zaman böyle bir davranışı görmeyi hak etmemiştir. Çünkü şartlar ne olursa olsun bağımsızlığından hiçbir zaman vazgeçmemiştir.
Teknik eğitim, ülke milli eğitiminin en büyük ve temel alınması gereken alanıdır. Teknik Eğitimin ilkeleri ve önemini daha iyi irdelemek için gerek yüzyılımızda dünyada ve gerekse bu yüzyıla girişte ülkemizde değişen eğitim görüşlerini aktarmak , buradan da genel eğitim kuramlarının aslında teknik eğitim kuramı olduğu sonucunu çıkarmak mümkün.
1923 Charles E. Benett ( kitaptan alıntı )
El becerisi ve estetik kavramlar etrafında geliştirilen eğitim büyük bir kayıptır. Eğitim teknolojide meydana gelen gelişmeleri, endüstriyel süreç ve gelişmeleri , teknolojinin temel ilke ve kavramlarının içerecek şekilde düzenlenmelidir. Programların içeriği ise sanayinin incelenmesine dayalı olarak oluşturulmalıdır.
Şu ana değin anlatılmış olan nemlendirme ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanılan nemlendirme yöntemleri ısıl ilişki olarak iki kola ayrılır:
A - İzotermal Nemlendirme
B - Adyabatik
A - İZOTERMAL NEMLENDİRME
İhtiyaç duyulan nem miktarını sağlarken ortam sıcaklığına artı veya eksi yönde katkıda bulunan sistemler İZOTERMAL yöntem olarak değerlendirilmiştir. Bu yöntem kapsamındaki nemlendirme cihazlarında esas işlem nemi oluşturacak su buharını elde etmektir.
|